|
|
|
|
EĞLENCE BURADA - ayrılık şiirleri
|
|
AYRILIK ŞİİRLERİ
Ayrılık Alışkanlık Yapıyor
|
|
|
'Hayata neye sitem edeyim ki,
Kendimden başka'
İşte ayrılık,
Üstünde yüzlerce yüklü şiir
Ve alışkanlık
Sigara gibi
Ayrılık alışkanlık yapıyor
Dostlar unutunca
Şiirler, sözler, harfler
İstediğin kadar birleştir
Topla, çarp, böl
Sonunda hep çıkıyor
Ayrılık alışkanlık yapıyor
Sevdiklerin unutunca
Gezdiğin muhteşem yerler
Gördüğün en güzel elbise,
Kazandığın para,
Harcadığın zaman neye yarar
Ayrılık alışkanlık yapıyor
Tek başına kaldığında
|
Sevdamın Adı Ayrılık
|
|
|
Benim yüreğimden
Bir parça koparıyor ihanetin,
Yalanlar her soluk alışta
Saplanıyor kurşunlar gibi bedenime,
Mutsuzluğum aldanışlarda kök salıyor.
Umutlarım puslu karanlıklarda
Bir kurtuluş ışığı arıyor,
Boğuluyorum dipsiz girdaplarda...
Öfkeli nefretimi
Üzerime yapışmış gibi atamıyorum,
Ruhum ayrılığın acısıyla titriyor,
Kendimi arıyorum karanlık dünyada
Kayboluyorum avuçlarımdaki kör ışıkta.
Acının baharını yaşıyorum şimdi,
Sevda türkülerinin söylendiği her gecede
Efkar şafak vakti gibi çöküyor yüreğime...
Gözlerimin derinliğine
Hasretin sızıyor buram buram,
Bakmayın gönlümün delilendiğine
Hala kırılmış aşkımı yazıyor sevdam.
Dökülüp gidiyor hüzünlerim akşamın içinden,
Köpük köpük taşıyor gönlüm
Dönüşü olmayan sevgimden,
Başka bir adı varmı isyanımın.
Yüreğimdeki ateşin kıvılcımıyla
Çöl yangınında hala yüreğim...
Biliyorum
Dönüşü yoktur zamanın,
Vakti yoktur ayrılığın,
Hüzünlerde saklıdır ondaki zulüm,
Alnımızdaki kaderdir,
Boyun eğmektir umutsuzca,
Tebessümün dudaklarda donması,
Yıldızların gözyaşlarına kavuşmasıdır,
Yürekten dökülen yanık bir türküdür,
Nasırlaşmış eldir,
Bitimsiz bir elemdir,
Gönüldeki sönmeyen yangındır,
“Sevdamın Adı Ayrılıktır”...
|
KAHVE GÖZLÜM
|
|
|
"Bir acı kahvenin kırk yıl hatırı varsa,
Senin kahve gözlerinin bin yıl hatırı var Vefasızım"
Yolumuz buraya kadarmış be kahve gözlüm
Artık
Tersine akan bir nehir gibi
Yıkılmış bir şehir gibi
Suya yazılmış bir şiir gibi
Adımı unut
Yalnızlığın boşluğunda
Gecelerin loşluğunda
Sensizliğin sonrasında
Bil ki
Beş para etmiyor umut
Etmiyor be kahve gözlüm
Yalan yanlış
Kırık dökük yaşadık biz bu aşkı
Erken emekli olduk bu sevdadan
Biliyorsun
Hep direkten döndü umutlarımız
Hep kendi kalemize attık gollerimi
Ne acemi bahçıvanmışız meğer ikimiz
Açmadan soldurduk güllerimizi
Açmadan soldurduk be kahve gözlüm
Şimdi yüreğim mutsuzluğun hedef tahtası
Bir değirmen taşı gibi ezip geçtin yarınlarımı
Sokaklara sığmıyor bu dev yalnızlığım
Bu cumartesiler
Bir gün beni öldürecekler biliyorum
Çığlık çığlığa şiirlerim yine de seni istiyor bana inat
Ama son kurşun yemiş bu sedaya
Yetmiyor şımarık pişmanlıklar
Yetmiyor be kahve gözlüm
Bir isyan faslıdır şimdi bu suskunluğum
Hovardaca harcanan mevsimlere
Bu kaçışlara bu gelgitlere
Ömrümüze kesilmiş biletlere
İsyanımdır bu acı acı gülüşüm
Oysa
Kaç kez sildim seni hatıramdan
Kaç kez mil çektim o kahve gözlere
Gel gör ki
Kendime bile geçmiyor artık sözüm
İşte bir kürek mahkumu
İşte bir yürek mahkumu
Kapında yine
Bitmedi bu kara sevda
Bitmiyor be kahve gözlüm!...
|
Gece Ve Ayrılık Üstüne
|
|
|
Gece yine karanlık yine sensiz
Bu kaçıncı geçen gecemdi sensiz
Yoksun sen ne hayalin ne de bir iz
Böyle bitmemeliydi aşkımız bence
Sen gittin ben bir günde kocadım
Sensiz hiçbir yerde rahat bulmadım
Belki de şimdiden silindi adım
Bilmem sende ağlar mısın her gece
Her ayrılık benim ruhumu yıkar
Sen gidersin ardından canım çıkar
Sanma yıllar geçince şu gönül senden bıkar
Sensiz her an hayat bana işkence
Düşün ben miyim sen misin unutan
Sadece bendim sözlerini tutan
Benden değilse bile Allah’tan utan
Nasıl gideceksin ahrete ölünce
Sen gittin hala kurumadı gözümde yaşım
Sen gittin şimdi başladı gönül savaşım
Sen gitmeyecektin nerdensin yoldaşım
Ben bir kez severim sevince.
|
Ayrılık Buluşmaları - 4
|
|
|
sevdalar var işveli oyalı
ayrılık dediğin kelime yanı
yürek yarık yürek yanık
bu sözden öte yanı
sen gülümse yeter ki
ben kırılanları toplarım dedi biri
topladım çamaşır ipinden kendimi
sardım geceleri ağladığım yastığımı
böldüm çoğalttım sevgiden hayallerimi
ey aşkım aşkımın ateşi alevi sevgili
düşlerimin rengine bak gözbebeklerimden
dikkat et koparmadığım kaçırdığım dikenlerim
çizmesin ellerini
eflatun düşler değildir görülen
bir siyah beyaz filmin karelerinden çıkar herşey
bu yüzden gece gibidir gördüğün
|
Ayrılık...
|
|
|
Yaşamda sevgiyle;
bir o yana, bir bu yana salınan,
iki çiçektik uzaklarda açmış..
Yaşam umudu, yaşam kaynağı,
cana, can veren candık biz;
bize göre....
Ben 'sen'im', sen de 'ben'im' derken,
bilmezdik, bir adam çıkar mıydı ikimizden..
Ancak, birleşen yüreklerden,
iki yürek çıkmazdı yeniden.
Nuh Tufanı gibi coşkun,
evrene sığmayacak kadar büyük,
kainattan güzel,
uzay kadar ömürlü ve sıfır özürlü
sandığımız bir aşktı var edilen...
Bize Cennet;
sabah saatin altısı,
bir garip kahvaltısı,
buğulu gözlere baka, baka,
sevdanın zirvesine çıkmamız..
Cehennem mi?
Sensizlik, bensizlik, bizsizlik...
Sonrası...
Biz ayrı değiliz, uzaklarda değiliz,
bir aradayız biz; her an seninleyim....'
Aldatmacalarıyla başlayan ayrılık...
Anlaşılmayan bu dünyanın,
ne anasına, ne danasına bakma, aldırma! !
İyi ki, varsın; iyi ki yarımsın..
Muhabbet kuşum, minicik güvercinim,
gönül beşiğimde nazlı ve biricik bebeğim'
derken, vuslatı hiç görmeden gelen ayrılık...
İkimizin de çok sonrası kabullendiğimiz ayrılık...
Şimdi nasılsın?
Tamam anladım...
Sen sus, sen söyleme..
|
Ayrılık Günü
|
|
|
Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı
Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakalarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar
Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü
|
|
Bugün 10 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!
|
|
|
|